8 May 2019 09:49
News ID: 3694204
T T
0 Persons
İran, zenginleştirilmiş uranyum ve ağır su satışını durdurdu

Tahran, 8 Mayıs, IRNA- İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 'ABD'nin KOEP'yi ihlal etmesine tepki olarak ve KOEP'nin hükümleri uyarınca, ilk olarak 60 gün boyunca zenginleştirilmiş uranyum ve ağır su satışımızı durduruyoruz' dedi.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran devlet televizyonunda canlı yayında konuştu.

ABD'nin nükleer anlaşmayı ihlal etmesinin ardından İran'ın şimdiye kadar yaptığı iki eylemini durduğunu dile getiren Ruhani, 'Zenginleştirilmiş uranyum miktarımız 300 kilograma ulaştığında bunu iki ülkeye satıyorduk. Bugün bu eylemi durduruyoruz. Ağır su satmaya da son veriyoruz' diye kaydetti.

Bu kararlarının 60 gün boyunca geçerli olacağına işaret eden Ruhani, 'Eğer önümüzdeki 60 gün içinde başta petrol satışımız ve bankacılık yaptırımlarının kaldırılması gibi ana çıkarlarımız sağlanırsa, önceki koşullara geri dönürüz' diye vurguladı.

Ruhani konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

'Bu beklentimiz yerine getirilmediği takdirde, iki diğer taahhüdümüzü durduracağız. Başka bir deyişle uranyum zenginleştirme konusunda sınırlamamız olmayacaktır.

P5+1 grubunun katkısıyla modernleştirilmesi beklenen Arak Ağır Su Reaktörü'nü 60 gün sonra kendimiz tamamlayacağız. Nükleer anlaşma temelinde uranyum zenginleştirme düzeyimiz 3.67 olarak belirlenmişti. Biz bunu da durdururuz ve artık her hangi bir sınırlamaya bağlı kalmayacağız.

Bu durumda bile isteklerimiz karşılık bulmazsa, diğer karar ve eylemlerimizi uygulayacağız.

Onlar dosyamızı BM Güvenlik Konseyi'ne geri gönderme niyetini taşırlarsa, ayrıntılarını KOEP üyesi 5 ülke liderine hitaben yolladığım mektupta yazdığım çok sert ve kesin kararlar alacağız.

İran müzakere masasını terketmemiş ve her daim nükleer anlaşma bağlamında müzkare ve diyaloga açıktır.

Bugün yeni bir dille müzakereye başladık. Müzakere masasını terketmiyoruz, hukuk diliyle sizinle konuşuyoruz. Dün daha çok dostça ve siyasi dille müzakere ediyorduk, ancak kendi halkımızın çıkarlarını sağlamak için siyasi ve hukuki dilinden yararlanma hakkına sahibiz.

Seçtiğimiz yol savaş yolu değil, diploması yoludur. Bu konu ile yakından ilgilenen birisi ve İran halkının temsilcisi olarak, İran halkına, bugün seçtiğimiz yolun dünya ile savaş olmadığını ve diplomasiden yana olduğumuzu söylüyorum. Bu, yeni bir dil ve mantık içerem diploması yoludur. Yine yasa ve mantıkla konuşuyoruz

İlk günden beri vurguladığım gibi nükleer anlaşma kazan-kazan bir anlaşmaydı ve biz Amerika'ya bu kazan-kazan anlaşmayı kazan-yenilgi türüne çevirmesine izin vermeyiz.'

Dün akşam da Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Rusya'nın başkenti Moskova'da yaptığı açıklamada, İran'ın KOEP'den çekilme niyetinin olmadığını belirtti.

**UAEK, İran'ın nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını açıkça belirtti

ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinden bir yıl geçmesine rağmen, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu 14 kez İran'ın nükleer anlaşma çerçevesinde verdiği tüm taahhütlerini yerine getirdiği onaylamıştır.

Aynı zamanda Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Irakçı, İran'ın sabrının taşmak üzere olduğunu dile getirdi. Irakçı geçen hafta yaptığı açıklamada, 'ABD'nin duruşu nedeniyle KOEP'nin konumu tehlikeye düşmüş ve her an bu anlaşmanın son bulma olasılığı vardır' demişti.

İran sürekli bölge ve dünyada barış ve istikrardan yana olduğunu ifade etmiş ve bunun ana politikası olduğunu açıklamıştır. İran'ın Suriye ve Irak'ta ABD ve bölgenin bazı Arap ülkeleri tarafından desteklenen terör örgütleri ve IŞİD'le mücadele etmesi, bu ülkenin bölge barış ve istikrarının sağlanması için yaptığı katkıları gözler önüne sermektedir.

İran tarihinde de görüldüğü gibi, bu ülke hiçbir zaman savaş peşinde olmamış ve İranlılar, barışsever bir halk olarak ünlenmişlerdir. Öte yandan İran aleyhine çıkan savaşlarda İran hakı var güçleri ile vatanlarını savunmuşlardır.

**KOEP 36. Fıkra: Sorunların Çözüm Mekanizması

İran’ın P5+1 grubunun tamamı veya herhangi birinin KOEP’deki taahhütlerini yerine getirmediği kanaatine varması durumunda, çözülmesi üzere konuyu Ortak Komisyon’a havale edebilir. Benzer şekilde P5+1 grubundan herhangi birinde İran’ın KOEP kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediği kanaati oluşması takdirde, P5+1 grubuna üyelerden her hangi biri, aynı yönteme başvurabilir.

Ortak Komisyon’un oybirliğiyle süre uzatılmadıkça, bu komisyonun sorunu çözmek için 15 gün süresi vardır. Ortak Komisyon’un konuyu görüşmesinin ardından, üyelerden her hangi birinin sorunun çözülmediği yönünde fikir beyan etmesi durumunda, konuyu dışişleri bakanlarına havale edebilir.

Dışişleri bakanlarının oybirliğiyle süreyi uzatmadıkça, 15 gün içinde sorunu çözmekle mükelleftir. Ortak Komisyon’un değerlendirmesinden sonra, bakanların toplantısına paralel olarak veya bu bakanlar düzeyinde incelenmek yerine, şikayette bulunan veya görevlerini yerine getirmesi açısından şüpheli bulunan üye, konunun (birer üye, ihtilaf taraflarınca ve üçüncü üyesi bağımsız olması şartıyla) 3 üyeden oluşacak bir danışma kurulu tarafından görüşülmesini isteyebilir.

Danışma kurulu tarafların anlaşmaya bağlılığına dair bağlayıcı olmayan görüşünü 15 gün içinde sunmakla yükümlüdür. Bu 30 günlük süreçten sonra sorunun çözülmemesi halinde Ortak Komisyon, 5 günden daha az olması kaydıyla sorunun çözümü amacıyla Danışma Kurulu’nun görüşünü incelemekle görevlidir. Her halükarda konu, şikayette bulunan tarafın razılık göstermediği için çözülmemesi ve şikayette bulunan tarafın konuyu, ‘taahhütlerin önemli ölçüde yerine getirilmemesi’ olarak görmesi takdirde, KOEP’nin 18. sayfasında yer alan hükümler uyarınca, çözülmeyen konuyu KOEP uyarınca yerine getirmekle mükellef olduğu taahhütlerinin tamamı veya bir kısmını yerine getirmemesi için bir neden olarak algılayabilir veya konuyu ‘taahhütlerin önemli ölçüde yerine getirilmemesi’ olarak gördüğünü BMGK’ne bildirebilir.

Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish

9489
0 Persons